BAHÇECİLİK VE DOGAL GIDA
‘Kendi Gıdanı Yetiştirmek… Yapabileceğin en tehlikeli şeylerden biridir çünkü, özgürleşme tehlikesi vardır!’

BELENTEPE’DE BAHÇECİLİK VE DOGAL GIDA

  • Toprağı güçlendirerek, zenginleştirerek,
  • Toprağın su tutma kapasitesini artırarak (toprağa daha fazla organik madde katarak),
  • Gıda ormanı oluşturarak,
  • Bitkiler arasında loncalar oluşturarak,
  • Toprağa hiçbir şekilde kimyasal gübre ve kimyasal ilaç atmayarak,
  • Bitkiler, hayvanlar ve böceklerle hep birlikte çeşitliliği bol, direnci yüksek doğal ekosistemler kurmaya çalışarak.

Kendi Gıdamızı Üretme Hikayemiz:

İlk işimiz toprağı güçlendirmek oldu.

Eğer sadece kendi gıdanı üretmek niyetindeysen 14 dönüm arazinin tamamında bahçecilik yapmaya gerek olmaz. Zaten başlangıçta arazinin bir kısmı değerlendirilmişti: 6-7 dönümde üzüm bağı var, 70-80 kadar meyve ağacı var. Ardışık yıllarda birkaç dönüme buğday, arpa, yulaf ta atmaktayız.

Bağı çapalamıyoruz. Permakültürden önce çapalardık yabani otları temizlemek ve havalandırmak için. Şimdi özel olarak tasarladığımız türlü otları yılda birkaç kere kesiyoruz ve olduğu yerde bırakıyoruz.

Açık arazide toprak çapalanmazsa illa ki ot çıkar, rüzgarla, kuşla, hayvanla taşınır ve istenmeyen türlü otlar çıkar. Bu otlar kontrol altına alınmazsa yayılırlar, toprağın besinlerini de kullanırlar, üzümlerin gelişmesine fırsat kalmaz. İşte bu nedenle genelde üzüm bağları senede iki kere erken baharda ve erken kışın çapalanır.

Ot çıkması dezavantaj gibi görünse de biz permakültürle bunu tam bir avantaja dönüştürebiliriz. Öncelikle bir kereliğine yine çapalama yapılır ki mevcut yabani otlar bastırılsın, toprak havalansın ve tohum atmak üzere gevşek hale gelsin. Ardından çok iyi tasarlanmış tohum karışımları, özel bakterilerle aşılanmış olarak toprağa serpilir.

Bu tohumlar: alfalfa, korunga, fiğ, yayılmacı yonca, çayır üçgülü, kırmızı üçgül, hardal, hodan, pelin otu, arı otu v.b. Tohumların çoğu baklagil /azot bağlayıcıdır; yani toprağı doğal olarak beslerler, gübrelerler. Arı otu, alfalfa, hardal gibi sağlam ve derin köklü bitkiler toprağı doğal olarak havalandırırlar. Pelin otu kokusu ile zararlı böcekleri uzak tutar. Arı otu hem kökleri ile toprağı havalandırır hem de çiçekleri ile arıları besler, civardaki diğer çiçeklerin arılar tarafından döllenmesine destek olur. Arılar kırmızı üçgül, hodan, alfalfa, hardal çiçeklerine de bayılırlar.

Arı otu (Phacelia) çiçeklerinden beslenen bal arılarımız.. (Böylece kendi doğal balımızı kendi arazimiz içindeki çiçeklerle elde ediyoruz.) Toprağa attığımız tohumlar büyüdükçe toprakta yayılırlar ve diğer istenmeyen otları bastırırlar. Yukarıdaki fotoğrafta çok küçük bir kısımda doğal çim otu görüyorsunuz. Diğer ufak yapraklı bitkilerin tamamı ise azot bağlayıcılar.

Üzüm bağı arasındaki bu otları Mayıs’tan itibaren büyüdükçe biçmeye başlarız, senede 3-4 kere biçilebilirler. Biçilen otları olduğu yerde toprak üzerine yatırırız. Toprağı tamamen otlarla örteriz. Bu otlar kururlar.

Yaza girerken toprağımız koruma altındadır. Toprak üzerindeki kuru otlar battaniye vazifesi yaparlar, toprak çıplak kalmaz, direkt güneş ışınlarını görmez ve toprağın nemi korunur. Ayrıca bu ‘malç’ tabakası yabani otların çoğalmasını da önler. Biçimden sonra, baklagil otlar yeniden çıkmaya, uzamaya başlarlar yukarıdaki fotoğraftaki gibi.

Kışın yine bu toprak üstündeki kuru ot tabakası toprağı soğuklardan korur – toprak içindeki canlı hayatı buna mutlu olur, böylece toprağın çeşitliliği, bereketi korunmuş olur. Tabi otlar kar altında çürümeye de başlarlar ve yeni, bereketli, organik madde oranı yüksek üst toprak oluşmaya başlar – bereket daha da artacaktır. Yıllar içinde bu döngü ile toprak hem canlı kalır hem de yeni üst toprak üretilir. Özellikle iklim değişikliğinin istenmeyen türlü etkilerine karşı toprağı korumak için en etkili doğal yöntemlerin başında gelir.

Komşu arazilerde toprak korunmasız ve genelde çıplak kalarak erozyona maruz kalırken bizim arazimiz, toprağımız bereketlenmektedir. Toprağa çok önem verdiğimiz için ‘toprağı’ ayrıca işliyoruz. Uğraşlar altında ‘toprak’ sayfamızı inceleyebilirsiniz.

BAHÇELERİMİZ:

Yükseltilmiş Bitki Yatakları:

 

Yüksek bitki yatakları normalden 6 kat daha yoğun bitki yetiştiriciliği yapabildiğiniz özel alanlardır. Amaç bitkiler için bereketli ve derin bir büyüme alanı meydana getirmektir. En az 40-50 cm derinliğinde gevşek ve bereketli toprak olduğunda bitki kökleri daha derine inebilir, daha iyi gelişebilir. Kökler derine inip, yanal yayılmadığından birim alana daha fazla bitki ekilebilir. İşte Belentepe’de bir bitki yatağı yapım aşamaları:

 

Eski inşaat tahtalarından bir kasa meydana getirdik. Bitki yatağının uzunluğu keyfinize ve müsait alana bağlıdır ama yatağın genişliğine karar verirken ortadaki bitkilere yanlardan kolayca erişimi göz önüne almak gerekir. Çünkü bitki yatağı inşa edildikten sonra, üzerine hiçbir zaman basılmaz – toprağın sürekli gevşek kalabilmesi için çok önemlidir. Eğer yandan ortaya doğru 70 cm kadar uzanabiliyorsanız, o zaman yatağın genişliğini 140 cm yaparsınız. Kasa kurulduktan sonra toprağı çapalarız, ufalarız – havalandırmış, gevşetmiş oluruz.

Yüksek bitki yataklarını elde mevcut malzemelerle sınırlandırabilirsiniz: taşlar, ağaç parçaları, eski tuğla, kiremit…

Çapalanmış ve gevşetilmiş toprağın üzerini katman katman işleriz: en alta ağaç dalları, öğütülmüş dallar (malç), biçilmiş otlar…

Kuru yapraklar, organik mutfak atıkları, kompost gübre, ufalanmış kartonlar, saman… elinizde ne varsa bunları katman katman istifleyebiliriz. Ara katmanda perlit te kullandık.

Perlit yüksek ısıda patlatılmış bir taş cinsidir. Patlayınca çok gözenekli, hafif bir yapıya dönüşür ve çok iyi su tutar. Bitki yatağının üst seviyesinden 15-20 cm kadar altta bir katmanda perlit kullanılırsa, bitki kökleri kurak dönemde bu bölgede daha rahat su bulacak ve gelişecektir. Sulama ihtiyacı azalır.

Üst katmanlara doğru dere mili, kompost gübre, kenara ayrılmış kaliteli üst toprak, törf kullanılabilir.

Bitki yatağına tohum serpilecekse, üst yüzey düzlenir, tohumlar atılır ve bunun üzerine de elenmiş ince bir katman toprak, kompost, törf serpilebilir.

 

Bitkiler bir miktar büyüdükten sonra, bitki yatağının üstü malçlanır: kuru yapraklar, saman, öğütülmüş dallar, ufalanmış kartonlar v.b. kullanılabilir. Erken baharda üzerinde marul yetişmiş olan bitki yatağının içine başlangıçta patates, yer elması atarsanız; marullar yetiştiğinde patates, yer elması yaprakları da çıkmaya başlamış olur ve marullar toplandıktan sonra bunlar gelişmeye devam eder ve kış öncesinde bolca patates ve yer elmanız olur.

 

Patates ve Yer Elmaları için Özel Bitki Yatağı:

  • Toprağı çapalayın. Üzerine gazete kağıdı veya karton yayın.
  • Kağıt üzerine 25-30 cm ara ile patates/yer elmalarını dağıtın. Üzerine kompost, saman, kuru ot, kuru yaprak… elinizde ne varsa,
  • katman katman yerleştirin.
  • Bolca samanınız varsa, patateslerin üzerini 40-50 cm kalınlığa kadar sadece samanla da kaplayabilirsiniz. En üst katmana kompost gübre atarız.

  • Eğer bölgenizde don riski varsa, erken baharda havalar ısınana kadar patates yatağının üstünü kartonla örtebilirsiniz. Böylece hem soğuktan korunmuş olur hem de yabani ot çıkmaz.
  • İşte bu yatakta gelişmeye devam eden patates/yer elmaları.
  • Bu tür doğal ve yükseltilmiş bitki yatakları, erken baharda fide yetiştirmek için de çok uygundur. Soğuk ve dondan korumak için bu yatakların üzerine inşaat demirleri ile U kazıklar yapılıp, bunların üzerlerine naylon örtülerek basit seralar da yapılabilir.

Malçlama:

 

 

Bir permakültür çifliğinin en temel ihtiyaçlarından biri malç yapım makinesi olmalı. Çiftlikte sürekli bir malzeme döngüsü vardır. Mesela budanan  üzüm dalları yakılmak veya bir kenara atılmak yerine, nasıl döngü içine girsin? Malç makinesinden geçirilir, öğütülür. Ardından bitki yataklarında üst örtü veya kompost’un en temel katkısı olarak görevler yapabilir.

 

 

 

  • Kompost gübre, yapmamız gereken ve yapabileceğimiz en iyi işlerin başında gelir. Taze hayvan gübresi, yeni biçilmiş yeşil otlar, kuru yapraklar, malç, organik mutfak artıkları başta olmak üzere çeşitli malzemeler bir araya gelir, bol nemli bir ortamda dönüşmeye başlarlar ve birkaç ay sonra toprağınız için en bereketli gübreyi elde etmiş olursunuz. Belentepe’de sürekli kompost yığınları yaparız çünkü her daim kompost gübre yapmak için malzeme birikir ve kompost hiçbir zaman yetmez.
  • Yüksek bitki yatakları: sağdaki kasa ile sınırlandırılmış – böylece yabani otların bitki yatağına erişmesi de çok zorlaşır. Sağda doğal bitki yatağı. Toprağın nemi korunsun ve yabani otu bastırsın diye kartonla kaplı. Ara deliklere (yeni) kabak fideleri dikilmiş.
  • Kartonla kaplanmış bitki yataklarında kabaklar büyümekte.

  • Doğal bitki yatakları üzerinde erken baharda gelişen (baklagil) otları biçtik.
  • Biçildikten sonra kuruyup bitki yatağını kaplayan otların arasına marul fideleri diktik.
  • Üstü malçla kaplı toprakta bitkiler daha bereketli gelişir.

  • Bitki yataklarında bitki çeşitliliğine dikkat edilirse bereket hem korunabilir hem de artabilir. Toprağı besleyen baklagil otlar (yukarıdaki fotoğrafta küçük yapraklılar), diğer bazı bitkilerin daha iyi gelişmesini sağlayan kardeş bitki hodan otu (ortada genişçe yapraklı olan), diğer gıda bitkileri ile bir arada kullanılabilir (fasulye, bakla, bezelye, domates, biber….)
  • Aralarda kokuları ile zararlı böcekleri uzak tutan, renkleri ile faydalı böcekleri çeken çiçekler kullanılabilir. Bitki çeşitliliğini akıllıca tasarlayabilirsek, bereket ve direnç artacaktır.
  • Uğur böcekleri böyle bitki çeşitliliği olan bölgeleri çok severler ve çok başarılı bir zararlı böcek yokedicidirler.
  • Gelelim bunca uğraştan sonra Berekete; Bunca işten sonra nasıl bir bereket oluşuyor, asıl meseleye gelelim ve doğruları da söyleyelim.
  • Bazen her türlü doğru çabayı gösterdiğin halde iklim koşulları türlü engeller çıkarabiliyor ve bereket azalabiliyor. Ama permakültürle çeşitliliği artırdığın sürece bereketin bir şekilde devamını sağlayabiliyorsun.
  • 2014 yılı çok çetin geçti, bereket düştü. Kış yapmadı, erken bahar geldi, sonra don yaptı, bahar yağmurları yağmadı, tarla fareleri aşırı çoğaldı, Haziran’da bitkilerin döllenme döneminde aşırı ve sürekli yağmurlar geldi. Yazın aşırı sıcak yaptı ama Ağustos’ta sürekli aşırı yağmurlar da yağdı, sel oldu, toprak kaydı. Kendinizi bitki yerine koyun ve bir yıl içinde bunca olayı yaşayın, zor tabi. Permakültür bile her daim çözüm olamıyor. Üzerine titrediğimiz üzümlerde büyük kayıplar, domateslerde hastalık, genel bir bereket düşüklüğü. Ama çeşitlendirmenin faydasını da net gördüğümüz bir dönem oldu.

  • Aşırı sıcak yaz ayları dışında neredeyse 9 ay sürekli 10+ değişik türde yeşilliğimiz var.
  • Belentepe salataları ün yapmaya başladı – nasıl olmasın ki, 10+ tür ot gayet zengin bir toprakta yetiştikten sonra birkaç dakika önce toplanmış ve tabağa konmuş…
  • Erken baharda ıspanaklarımız bereketli oluyor. Şu yaprakların güzelliğine, büyüklüğüne ve renklerine bakın. Ispanak yanındaki yaprak hotan otu. Hodan otu tohumlarını bazı bölgelere verdikten sonra bu ot arazide yayılmaya başladı. Hem kardeş bitki olarak fayda sağlıyor, hem çiçekleri arıları besliyor hem de yaprakları ıspanakla yapılan her türlü yemekte ıspanak yerine kullanılabiliyor.
  • Doğal ve bereketli ortamda yetişen salatalık ta büyük olabiliyor.
  • Yeni toplanmış baklalar.
  • Bitki yataklarımızdan bolca çıkan türlü kabaklar.
  • 2014’ün zorlu iklim koşullarında bile kabaklarımız gayet bereketliydi. Çok kabak olunca değerlendirmek gerekir.
  • Kabak turşusu olur mu demeyin, süper oluyor.
  • Belentepe’de domates’i çok seviyoruz ve çeşitli cinslerde domates yetiştiriyoruz. 2014 yazında domateslerimiz çok hastalansa da yine de verdi.
  • İşte domates türlerimiz.
  • Fazlasını domates suyu olarak koruyoruz.
  • Üzümlerden kabernet cinsleri 2014’teki zorlu koşullara daha dirençli olduklarını gösterdiler.
  • Bir miktar ayıklama gerekmiş olsa da yine dostlarla birlikte güzel bir bağbozumu yaptık, üzümlerimizi sıktık.

  • Bitkilerimizden kendi tohumlarımızı çıkarmayı ve korumayı da önemsiyoruz.
  • Türlü yeşilliklerden tohum çıkartmak üzere kurutuyoruz.
  • Domates tohum cinslerimiz.